Skip to content Skip to left sidebar Skip to right sidebar Skip to footer

Prizren Kültürel Mirası

Sinan Paşa Camii, Kosova’daki en güzel cami

Prizren’deki dini mirasın çok önemli bir anıt eserini teşkil etmesi sebebiyle şehrin incisi olarak da adlandırılabilen bu cami, yanlızca Prizren’nin değil, Kosova’nın en güzel camisi konumunda olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Sinan Paşa Camii, Prizren şehrinin Tarihi Bölgesi’nde yer alır. Dominant konumlandırılması, boyutları, şekli, minaresinin kubbesine oranı, inşaa teknikleri ve malzemeleri, iç mekanda bulunan zengin süslemeleri ile Sinan Paşa Camii, Prizren antik kentinin en karakteristik anıt eserlerinden birini temsil eder. 1607 yılında yapımına başlanmış ve 1615 yılında tamamlanmıştır. Bu anıt eser, Osmanlı yönetiminde önemli bir mevki sahibi olan Sofu Sinan Paşa’nın ismini taşımaktadır.

Cami kare şeklinde planlamaya sahiptir ve dışardan camiye giriş kuzey yönüne doğru konumlandırılmış olan taştan oyma merdivenler ile sağlanır. Caminin minaresi, kare tabanlı ve dairesel gövdeli pomza taşlarından (köpüktaşı) inşaa edilmiştir. Caminin giriş kısmından önce, yine taştan yapılmış olan açık bir hayat bulunur. Hayat olarak adlandırlan bölüm, dairesel tabanlı taş sütunlara oturan kurşun kaplı üç kubbe ile örtülmüştür. Cami ise 42.5 m çapında geniş bir kubbe ile örtülüdür. İç mekan, katmanlı pencereler ile aydınlatılan benzersiz bir alandır.

Kubenin iç kısmındaki resimler üç evrede tamamlanmış olup, floral ve islami motiflerle süslenmiştir. Birinci ve ikinci evre resimler “al seco” tekniği ile yapılmış olup XVI-XVII. yüzyıllara aittir, üçüncü evre resimler ise XIX. yüzyıl dönemine aittir ve barok stili ile yapılmış olup ağırlıklı olarak mavi renkler hakimdir.

Kosova’da tarih boyunca süregelen olumsuz koşullar sebebiyle, bu cami kesintisiz bir şekilde dini ihtiyaçlara hizmet edememiştir.

1912 yılına kadar müminlerin dini ihtiyaçlarını karşılarken, Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı sırasında ise özellikle hayat bölümü ile birlikte yeterince zarar görmüştür. 1967’de Kültürel Anıtları Koruma Kuruluşu’nun kurulması ile birlikte anıtların bakımına başlandı. 1968-69 yıllarında ise bu cami bir tadilattan sonra Oryantal El Yazmaları Müzesi’ne dönüştürülmüştür.
2007 yılından 2011 yılına kadar hem iç hem de dış mekanda restorasyon çalışmaları yapılmış, ve bu restorasyon çalışmalarının hemen ardından tekrar cami olarak hizmete açılmıştır.

Güney cephesinde bulunan avlunun düzenlenmesine ek olarak, bu tarafta yaşayan vatandaşların caminin müthiş güzel manzarası karşısında dinlenebilecekleri geleneksel bir mekan açılmıştır.

Son olarak, söz konusu cami 2016 yılında Kosova Kültürel Miras Konseyi tarafından kalıcı koruma altına alındığı resmi olarak ilan edilmiştir.

Taş Köprüsü

Prizren’den geçen Lumbardh nehri, şehri nerdeyse iki eşit parçaya böler. Tarih boyunca Prizren’in Lumbardh nehri üzerine birçok köprü inşa edildi, fakat hiç kuşkusuz bunların arasında en özeli olan Taş Köprü kentin simgesi haline geldi. Taş Köprü, antik şehrin merkezinde yer almaktadır. Doğusunda “Araste” Köprüsü, batısında ise “Nalet” Köprüsü bulunur. Köprü Şadırvan Meydanı (nehrin sol tarafında) ile Saraçhane’yi (nehrin sağ tarafında) doğrudan birbirine bağlar. Tarihi kaynaklarda köprünün kesin inşaat tarhihi ile ilgili veri bulunmamaktadır. Kullanılan malzemeler, üslup, inşat teknikleri baz alındığında, köprünün XV. yüzyılın sonlarında veya XVI. yüzyılın başlarında inşa edildiği varsayılmaktadır. Eski köprü kaliteli taşların işlenmesi ve kireçtaşı harcı ile birbirine bağlanmasıyla inşa edilmiştir. Eski köprü üç kemerli olup, daha büyük olan orta kemer ile daha küçük olan yan kemerlerden oluşmaktaydı. Vakti zamanında köprünün uzunluğu yaklaşık olarak 30m iken, bu uzunluk günümüzde 17m’dir.

Büyük kemerin uzunluğu 10m, yüksekliği ise 5m’dir. Yan kemerlerin uzunluğu 4m, yüksekliği ise 3m’dir. Köprünün ayrıca 103 cm uzunluğunda ve 160 cm yüksekliğinde olan küçük bir yardımcı kemeri bulunmaktadır. Kaldırım taşı ile döşenmiş olan köprünün genişliği 4.20m’dir. Yalnızca yayalar için kullanılan köprünün, ayrıca köprü tesviyesine katkı sağlayan 40 cm’lik korkulukları da mevcuttur. Tarihi süreçte köprü bazı büyük değişiklikler yaşamıştır. 60’lı yıllarda Lumbardhi yatağının inşası sırasında ciddi yapısal hasarlar almıştır. Bu sayede nehrin sol tarafında kalan kemeri tamamen kapanmıştır. Diğer taraftan 1963 yılında, nehrin sağında kalan yolun aksının inşatı sırasında köprünün sağ tarafında bulunan kemeri zarar görmüştür.

Köprünün karşılaştığı en büyük tehlike ise doğal faktörlerden gelmiştir. 17-18 Kasım 1979 yılında nehrin taşması, köprünün tamamen çökmesine neden olmuştur. Köprünün yıkılmasının verdiği üzüntü ile seferber olan Prizren halkı, 5 Haziran 1982’de mühendis M.Gojkoviq tarafından hazırlanan proje ile köprünün yeniden inşatı için çalışma başlattılar. Restorasyon çalışmaları, Prizren Kültür Varlıklarını Koruma Müdürlüğü’nün gözetiminde “Elan” şirketi tarafından gerçekleştirildi. Yeniden inşa edilen köprü, 17 Kasım 1982’de törenle açıldı. Böylece köprü ait olduğu yer iade edilirken, yaya köprüsü olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Kültürel mirasın özgün değerlerini göz önünde bulundurarak, 31 Aralık 1948 tarihli ve 2345 sayılı karaname ile Taş Köprü devlet koruması altına alınmıştır.